Spora özgü ağırlık antrenmanı deyince, çoğu kişinin aklına spordaki hareketleri taklit etmek geliyor. Boksörler ellerine birer dumbell alıp yumruk atıyorlar.
Tenisçiler bir kablo istasyonuna geçip raket vurma hareketini yapıyorlar. Basketbolcular ağır bir plakayla spora özgü ayak hareketlerini yapıyor ve ya çok ağır bir sağlık topuyla şut taklidi yapıyorlar. Peki gerçekten bu tür bir direnç antrenmanı sportif performansı arttırır mı?
Kaslarınız kullanılan ağırlığa, hareketin hızına, kullanılan ekipmana farklı tepki verir ve farklı bir kasılma gösterir. Bu ögelerden biri bile değişirse kasların devreye giriş sırası ve devreye girecek kas lifi miktarı tamamen değişecektir. Sizin direnç ekleyerek yaptığınız spor hareketleri sportif performansınızı arttırmanın aksine, olumsuz yönde etkileyebilir. Vücut bu direnç eklenmiş hareket ile sporda kullanılan hareketi karıştırır ve farklı bir şekilde adapte olmaya çalışır. Bunun sonucunda da hareketin tekniği ve zamanlaması bozulabilir. Bununla birlikte spordaki harekete direnç eklediğinizde, hareket yavaşlayacağından; uzun süre bu tür egzersizler yapmak sizi yavaşlatabilir.
Benim size önerim sportif hedefinizi ve eksik yönlerinizi belirlemeli ve bu doğrultuda antrenmanlarınızı tasarlamanız yönünde olacaktır. Spordaki hareketi birebir taklit etmek yerine hareket kalıplarını analiz etmeli ve egzersiz seçimini buna göre yapmalısınız. Örneğin squat egzersizi hemen hemen bütün sporlarda temel harekettir. Bu sebepten benim programlarımda squat varyasyonları olmazsa olmaz egzersizlerdir. Teniste veya voleybol gibi sporlardaki kolun savrulma hareketini birebir taklit etmek yerine kettlebell swing egzersizi iyi bir egzersiz olabilir. Tek eklemli hareketlere de az yer vermelisiniz.
Ayrıca kullanacağınız ağırlığı, set ve tekrar sayılarını, hareketin hızını, dinlenme sürenizi sporun gereklerine göre düzenlemelisiniz. Bu şekilde spora özgü antrenman yapıyor olacaksınız.
Şunu da unutmayın ki, daha iyi bir sporcu olmak için sporun kendisini defalarca tekrar etmeniz gerekir. Çok güçlü, çok hızlı, çok çevik olmalarına rağmen sporunda başarılı olamamış birçok sporcu tanıdım. Bunun sebebi salonda kazandıkları bu atletik özellikleri, sahaya transfer edememeleriydi. Örnek olarak, Michael Jordan NBA ‘in en yükseğe zıplayan, en hızlı veya en güçlü oyuncusu muydu? Hayır. Ama şu bir gerçek ki, o kendi sporunu en çok çalışan, sadece bir hareketi mükemmelleştirmek için saatlerce salonda aynı hareketi çalışan bir sporcuydu. Bugün Cristiano Ronaldo, Roger Federer, Kobe Bryant, Michael Phelps, Usain Bolt gibi sayısız sporcunun bu kadar zirvede olmasının nedeni ağırlık antrenmanıyla kazandıkları atletik özellikleri sporlarına transfer edebilmeleridir.
Ağırlık salonunda temel hareketlerden şaşmayın ve sıkı çalışın. Sahaya adım attığınızda da, kazandığınız atletik özellikleri sporunuza transfer etmeye çalışın. Aksi takdirde çok atletik bir sporcu olursunuz. Çok iyi bir sporcu değil..