Araştırmalar Gerçeği Yansıtıyor Mu?

araştırma

Fitness ve sağlık endüstrisi ilerledikçe bu alanda yapılan araştırmalarda artıyor ve bu araştırma sonuçlarına ulaşmak kolaylaşıyor.

Birçok sağlık ve fitness dergisinde veya internette birçok araştırma okumak mümkün. Mutlaka bilimsel araştırmaların fitness’ ın ve sportif performansın geleceğine ve daha sağlıklı olmamıza katkıları büyük. Fakat şunu da belirtmeliyim ki, maalesef okuduğunuz her araştırma gerçeği yansıtmıyor. Maalesef insanlar, bilimsel olduğu belirtilen bir araştırma okuduklarında; bu kesin doğru bilgiymiş gibi ona sarılıyorlar. Fakat her araştırma yüzde yüz doğru değildir.

Araştırmanın güvenilirliğini anlamak için araştırmayı yapan kurum, hangi yılda yapıldığı ve bu araştırmayı destekleyen başka araştırmaların olup olmadığı gibi öğelere bakmak gerekiyor. Örneğin bir konu üzerinde birçok farklı araştırma yapılıyor. 3 araştırmada negatif sonuç görülüyor. 150 araştırmada pozitif sonuç görülüyor. Bir dergi de bu 3 negatif araştırmadan birini kesin gerçekmiş gibi size sunuyor.

Aynı zamanda araştırmanın ne kadar zaman sürdüğü, kaç insan üzerinde uygulandığı ve diğer etkenlerde göz önünde bulundurulmalıdır. Her insan farklı özelliklere sahip iken, 20 kişi üzerinde yapılmış bir araştırmanın sonuçlarını kesin olarak değerlendirmek de doğru olmaz. Bir araştırmanın süresi de çok önemlidir.

Ayrıca araştırma yapılırken antrenman, yaş grubu, psikolojik etmenler gibi diğer faktörlerin de eşitlenmiş olması gerekir ki, bu da çoğu zaman zordur.

Maalesef çoğu araştırmayı yürütenler büyük gıda, ilaç, besin takviyesi gibi büyük firmalar olduğu için; çoğu araştırma sonucu kar amaçlı olabiliyor. Örneğin pastörize ve homojenize sütler zararlı olmasına rağmen ve sütün içerisindeki bakterilerin çok değerli olmasına rağmen, her yerde insanlar bakteriden korkutuluyor ve bu ürünler tamamen sağlıklıymış gibi sunuluyor. Yada üzerinde fazla araştırma yapılmamamış bir besin takviyesi sadece birkaç araştırma gösterilerek satılıyor.

Sonuç olarak elbette yapılan bilimsel araştırmalar, gelişmemiz için çok önemli, fakat yapılan araştırma samimi ve güvenilir olduğu sürece.

Bir araştırma okuduğunuzda, hemen doğru kabul etmeden önce;

  • Araştırmayı yapan kuruma bakın. Kurumun ticari bir kaygısının olmaması ve güvenilir bir kurum olmasına dikkat edin.
  • Araştırmanın kaç kişi üzerinde yapıldığını ve güncelliğini kontrol edin. Özellikle insan denekler üzerinde yapılmış olmasına dikkat edin. Bazı ürünler (özellikle ilaçlar) hayvan deneklerde denendikten sonra satışa sunularak habersiz denekler, üzerinde deneniyor.
  • Okuduğunuz araştırmanın, anti-araştırmalarına bakın.
  • Son olarak ve en önemlisi iç güdülerinizi dinleyin. Bir araştırma okuduğunuzda bunu kendi zihninizde analiz edin. Bir konu hakkında iki birbirine zıt araştırma okudunuz. Hangisi daha iyi ve net bir açıklama yaptıysa, hangisi size daha doğru geliyorsa, onun doğruluk payı yüksektir. Örneğin bir ürün size hiç spor yapmadan, beslenmenizi değiştirmeden sizi zayıflatacağını söylüyor ve bununla ilgili 2-3 araştırma sunuyor ise, bu araştırmaları kendinize bahane etmeyin. Gerçekten düşündüğünüzde bir ürünün size bunu veremeyeceğini bildiğinizi göreceksiniz.

 

 

PAYLAŞ
Önceki İçerikAtilla S. Türker ile Atletik Güç: Ozan Dilik Mobilizasyon Çalışması
Sonraki İçerikAntrenman Hakkında Yanlış İnanışlar 3
Atilla S. Türker; başta basketbolcular olmak üzere profesyonel sporculardan, sağlık için spor yapan bireylere kadar birçok kişiyle sportif gelişim koçu olarak çalışmaktadır.Sportif performans gelişimi, sakatlık önleme ve sakatlık dönüşü üzerine uzmanlaşmış ve kendi antrenman sistemlerini geliştirmiştir. Ayrıca 1 sezon, Trabzonspor ' da kuvvet kondisyon koçu olarak çalışmıştır. Şu anda birçok takıma ve antrenöre danışmanlık vermektedir. Spor alanında birçok eğitim düzenlemiş ve düzenlemeye devam etmektedir.