Tavukların Dramı

Protein ihtiyacını karşılamak için tavuk tükettiğinizde, çok büyük bir oyunun içine düşüyorsunuz haberiniz var mı?

tavukların dramı

Canlıların doğal bir gelişim süreci vardır bunu akıl almaz bir boyutta hızlandırmak nasıl mümkün olabilir ve sonuçları nelerdir?

Endüstriyel ortamda et ve yumurta tavukçuluğu ikiye ayrılıyor. Her iki sektörde de durum düşünüldüğünden çok daha vahim, ürkütücü  ve içler acısı bir durumda. Doğal hayatta civciv 6 ayda 1 kiloya ulaşırken, endüstriyel ortamda 40 günde 2 kiloya ulaşmaktadır bu mantıklı düşününce akıl almaz bir şey gibi geliyor.

Canlıların doğal bir gelişim süreci vardır bunu akıl almaz bir boyutta hızlandırmak nasıl mümkün olabilir ve sonuçları nelerdir?

Civcivler korkunç bir işkenceye  maruz bırakılarak çok dar bir ortamda dip dibe tutularak büyütülüp tavuk haline getirilirken, birbirlerini gagalayıp yaralamasınlar diye  gagaları kesiliyor. Çok hızlı büyümeleri için hormon iğneleri yapılırken bir taraftan da katkılı gıdalar ve GDO lu ( genetiği değiştirilmiş) gıdalarla besleniyorlar. Açık havada hiç yürüyüp dolaşmadan, gün yüzü görmeden güçlü yapay ışıklar altında hiç uyutmadan büyütülüyorlar, çok korkunç değil mi?

Bu kadar sıkışık yaşarlarken hasta olmasınlar diye tavuklara antibiyotik veriliyor fakat arada hastalananlar da  olmuyor değil. Hasta hayvanların dışkıları  doğaya karışırken direnç kazanan bakterilerde bir şekilde etrafa yayılıyor. Diğer yandan antibiyotiklere direnç kazanan tavukların bağışıklık sistemleri de bozuluyor.

Hızlı büyüyen tavuklar adaptasyon sorunu yaşarlarken ya bacakları kırılıyor-aldığınız tavuğun bacaklarında morluklar varsa bu kırılan kemiğin iç kanamaya sebep olduğunun göstergesidir- ya da kalp krizinden ölüyorlar. Bu ölen tavuklar ne oluyor biliyor musunuz?  Diğer tavuklara yem olarak  verilip, yine sizin sofralarınıza dönüyorlar.

Endüstriyel tavuklar görüldüğü gibi, gerçek olmayan ve  genetik  değişikliğe uğratılmış yaratıklardır. Ne tat, ne de besin değeri olarak gerçek tavukla bir alakaları olmadığı gibi uzun vadede tüketildiğinde  neyle karşı karşıya olduğumuzu da tam olarak bilmemekteyiz. Protein almak için tükettiğiniz tavukların protein değeri de çok düşük oluyor. Yediğimiz besinlerin içerikleri hücrelerimize karıştığına göre, bizim de bağışıklık sistemimizin bozulmayacağını, GDO’ lu gıdalardan dolayı kısır kalmayacağımızı kim garanti edebilir?

Bu tavukların işkenceyle büyütülmeleri insan olarak vicdanımı sızlatırken, bir taraftan da sağlıksız olduklarını bilerek tüketilmelerini izlemek mantık boyutunda beni çok rahatsız ediyor.

Önerim

Talep daha az olduğu için daha iyi şartlarda yetiştirilen hindileri tavuğa tercih etmenizi öneririm. Tavuk tüketecekseniz de güvendiğiniz çiftliklerden veya organik olarak satılan tavuklardan almanızı öneririm. Şunu da belirtmeliyim ki maalesef artık tamamen doğal beslenmek (organik bile denilse) pek de mümkün değil.

Bize dayatılan bu yaratıkları yemek yerine, mükemmel protein kaynağı ve lezzeti olan ve endüstriyel oyunlarla yok edilen doğal köy tavuklarımızı geri istiyoruz. Unutmayın biz onların  bize sunduklarını reddedersek, onlar bizim istediklerimizi üretmek zorunda kalacaklardır.

PAYLAŞ
Önceki İçerikKarada & Suda Antrenman
Sonraki İçerikSteroidler Mucize mi Katil mi?
Derya Türk kendisini “Aktarıcı” olarak tanımlıyor. Kendisini belli ünvanlara sıkıştırmanın doğru olmadığını savunuyor. O sahip olduğu ve ortak bilinçten edindiği bilgileri insanlara aktarıyor.